Her yıl 18 Mart’ta gerçekleştirilen bu anlamlı yürüyüş, 2016 yılında başlamış ve o günden bu yana her yıl tekrarlanarak gelenek haline gelmiştir. İstanbul'dan yola çıkan katılımcılar, Çanakkale'ye ulaşarak şehitlerin anısını yaşatmayı hedeflemektedir. Yürüyüş, tarihi ve duygusal sembollerle dolu bir yolculuk haline gelirken, katılımcılar tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmakta ve toplumda bir dayanışma ruhu oluşturulmaktadır.
Her yıl düzenlenen bu yürüyüşün amacı, Çanakkale Zaferi’nin önemini vurgulamak ve şehitlerimizi anmaktır. 1915'te gerçekleşen Çanakkale Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde verdiği en önemli destanlardan biridir. Bu yürüyüş, geçmişten günümüze gelen bu destanı yaşatmayı, gelecek nesillere aktarmayı ve millet bilincini güçlendirmeyi hedeflemektedir. Yürüyüşe katılanlar, sadece fiziksel bir eylemde bulunmakla kalmayıp; aynı zamanda vatan, bayrak ve şehitler konusunda bireysel farkındalık oluşturmayı da amaçlarlar.
Yürüyüşe katılan birçok kişi, bu etkinliğin kendileri için bir manevi değer taşıdığını belirtmektedir. Katılımcılar, her adımda geçmişin izlerini hissettiklerini ve bu yürüyüşün kendilerini derinden etkilediğini ifade ediyor. Bazı katılımcılar, “Bu yürüyüş, sadece fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda ruhsal bir yolculuk. Her adımda şehitlerimizi daha yakından hissediyoruz” şeklinde duygularını aktarmaktadır. Ayrıca akın akın gelen genç kuşakların bu yürüyüşe katılması, gelecekte de bu geleneğin yaşatılacağının bir göstergesi olmuştur.
Yürüyüş sırasında gerçekleştirilen etkinlikler arasında yer alan anma törenleri, konserler ve sempozyumlar, katılımcılar için ekstra bir motivasyon kaynağı oluşturmaktadır. Her yıl büyüyerek devam eden bu organizasyon, toplumun çeşitli kesimlerinden gelen insanları bir araya getirerek birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirmektedir. Sadece bir yürüyüş olmaktan öte, milli bilinci canlandıran ve genç kuşaklara aktarılması gereken önemli bir miras haline gelmiştir.
Son olarak, bu yürüyüşün her yıl düzenli olarak yapılması, hem geçmişe bir saygı duruşu hem de geleceğe yönelik bir umut ışığı oluşturmaktadır. Katılımın her yıl artması, toplumun bu tür etkinliklere olan ilgisini göstermekte ve birlikteliğin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır. Böylece yürüyüş, yalnızca fiziksel bir etkinlik olmanın ötesine geçerek bir milli ve manevi dayanışma simgesine dönüşmektedir.