Ülkemizde son zamanlarda artan dolandırıcılık olaylarına bir yenisi daha eklendi. 100 milyon lira değerinde bir dolandırıcılık ağa, “hisseli tapu” vaadiyle birçok vatandaşın tasarrufunu hedef aldı. Bu dolandırıcılık şemasının detayları gün yüzüne çıktıkça, binlerce kişinin ne denli büyük bir tuzağa düştüğünü gözler önüne seriliyor. Peki, bu dolandırıcılık ağı nasıl çalıştı? Mağdurlar hangi yöntemlerle kandırıldı? İşte yanıtları.
Hisseli tapu, genellikle bir mülkün birden fazla kişi tarafından sahiplenildiği durumlarda kullanılan bir terimdir. Ancak dolandırıcılar, bu terimi sözde bir fırsat gibi sunarak insanların yatırım yapmalarını sağlıyor. Sahte belgelerle mülk mevcutmuş gibi gösteriliyor ve insanlar mülkün bir hissesini alarak yüksek kazançlar elde edecekleri vaadiyle kandırılıyor. Dolandırıcılar, sosyal medyada oluşturdukları sahte profillerle, gerçek ve tanınmış isimler kullanarak güvenilirliklerini artırıyor. İnsanların güvenini kazandıktan sonra ise para transferlerini hızlandırarak dolandırıcılık işlemini gerçekleştiriyorlar.
Güvenlik güçlerinin yapmış olduğu teknik takipler ve mağdurların yönlendirmeleri sayesinde, bu dolandırıcılık ağının iç yüzü gün yüzüne çıkarıldı. Yapılan raidlerde, dolandırıcılık şemasının merkezinde olan kişiler yakalandı ve ele geçen belgeler, dolandırıcılığın kapsamını ortaya serdi. 100 milyon liralık vurgun, birçok şehirde yaşayan farklı gruplar üzerinde etkili olmuş durumda. Mağdurların başvuruda bulunmalarıyla, operasyonun genişlemesi ve suçluların biran önce adalet önüne çıkarılması hedefleniyor.
Bu olay, potansiyel alıcıları daha dikkatli olmaya teşvik ederken, mülk alım satımlarında dikkat edilmesi gereken önemli noktaları da gündeme getiriyor. Herhangi bir mülk kazancı sağlayacağı düşüncesiyle hareket etmadan önce, her zaman ilgili şehrin tapu dairesince onaylanmış belgelerin kontrol edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Dolandırıcıların sunduğu, yüksek kazanç vadedilerek işlenen dolandırıcılık yöntemlerine karşı daha fazla farkındalık yaratılması, gelecekte benzer mağduriyetlerin önüne geçilmesine katkı sağlayabilir.
Söz konusu dolandırıcılık vakasının detayları ve başvuruların nasıl yapılacağı ile ilgili resmi kurumlar tarafından bilgilendirici duyurular yapılmaya devam ediyor. 2018’den bu yana bu tür dolandırıcılıkların, özellikle dijital ortamda, kayda değer bir ivme kazandığı göz önünde bulundurulursa, kullanıcıların dikkat etmesi gereken önlemler daha da önem kazanıyor. Dolandırıcılara karşı mücadele ederken birlikte hareket etmek, bireysel güvenliğimizin yanı sıra toplumumuzun genel güvenliğini sağlamada da kritik bir rol oynuyor.
Sonuç olarak, "hisseli tapu" gibi terimlerin arkasında gizlenen dolandırıcılık olaylarına karşı dikkatli olunmalı ve tanınmamış şahıslardan gelen tekliflere şüpheyle yaklaşılmalıdır. Herkesin yüksek miktarda kazanç hayali peşinde koştuğu bu ortamda, gerçeklerin yanı sıra dolandırıcılık şebekelerinin sanal dünyada ne kadar kolay bir şekilde yayıldığını unutmamak gerekiyor.