Son yıllarda artan iş kazalarının bir yenisi, geçtiğimiz günlerde bir aileyi derinden sarsan bir olaya dönüştü. İki kuşak arasındaki sevgi ile işbirliği, çatı tamiri sırasında iç karartıcı bir son ile noktalandı. Bu üzücü olay, toplumda güvenlik önlemlerinin artırılması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kazanın detayları ise hem sarsıcı hem de düşündürücü.
Kaza, bir mahallede yaşayan 45 yaşındaki Ahmet Yılmaz ve onun 18 yaşındaki oğlu Deniz Yılmaz'ın, ailelerinin evinin çatısını onarmak üzere çıktıkları sabah saatlerinde gerçekleşti. Ahmet Yılmaz, yıllardır inşaat sektöründe çalışan bir usta idi ve oğlu Deniz de yaz tatilinde babasıyla birlikte çalışarak ailesine yardım etmeyi hedefliyordu. İkili, çatıdaki bazı tuğlaların yerinde olmadığını fark edince gerekli onarım işlemlerini yapmak için merdiven kullanmaya karar verdiler.
Ancak maalesef olay, tamir işlemleri sırasında istenmeyen bir şekilde gelişti. Merdivenin dengesizliği nedeniyle, hem baba hem de oğlu yüksekten düştüler. Yakın komşularının hemen olayı fark etmesi üzerine, hemen sağlık ekiplerine haber verildi. Ancak sağlık ekiplerinin olay yerine intikaline kadar her şey çok geçmişti. Yerel morga kaldırılan baba ve oğul, ailenin yaşamında bir daha geri döndürülemeyecek bir boşluğa neden oldular.
Bu talihsiz olay, ailenin çevresindeki kişileri derinden üzüntüye boğarken, özellikle çatı onarımı gibi basit gibi görünen işlerin bile ne denli tehlikeli olabileceğini ortaya koydu. Bölgedeki birçok vatandaş, kazanın gerçekleştiği gün illaki köylülere, yerel muhtarlık ve belediyeye gerekli güvenlik önlemleri almaları için dilekçeler yazmaya başladı. Temas edilen aile dostları ve akrabaları, baba ve oğulun her zaman birlikteliği yakından izlerken, yaşadıkları bu üzücü olaydan dolayı ne denli büyük bir kayıp yaşadıklarını sıkça dile getiriyorlar.
Başta bölge esnafları olmak üzere, Çatı ve İnşaat sektöründeki bazı yetkililer, aynı tür kaza ve tehlikelerin tekrarlanmaması adına iş güvenliği kurallarının ilerletilmesi gerektiğini ve bu tür işlerin profesyoneller tarafından yapılması gerektiği konusundaki çağrılara destek veriyorlar. Olayın ardından yapılan açıklamalarda özellikle yerel yönetimlerin, üst yapı güvenliğine yönelik daha sıkı denetimler yapması ve bilinçlendirme kampanyaları düzenlemesi gerektiği vurgulandı. Aile büyükleri, baba ve oğlunun anısını yaşatmanın en güzel yolu olarak, bu tür hizmetlerin daha dikkatli ve güvenli bir ortamda verilmesi için çalışmalar yürütmeye kararlı olduklarını belirttiler.
Bu üzücü olay, toplumun iş güvenliği konusundaki hassasiyetinin artması ve aile içindeki işbirliklerinin ciddiyetle ele alınmasını sağlamakla kalmayıp, benzer talihsizliklerin bir daha yaşanmaması için ne denli önlem alınması gerektiğini de gösteriyor. Ahmet ve Deniz Yılmaz’ın hayatlarını kaybettikleri bu kaza, yalnızca bir aile için değil, tüm toplum için derin bir ders niteliği taşıyor.
İş güvenliği ve iş sağlığı konularında farkındalık yaratmak gerçekten de bu tür trajedilerin önüne geçebilir, bu nedenle hem bireylerin hem de kurumların sürekli olarak bu konuları göz önünde bulundurması, tüm hayatlar için büyük bir önem taşımaktadır. Baba ve oğlu, iş güvenliğinin ihmal edilmesi sonucu yaşanan kayıpların sadece istatistik değil, gerçekte sıkça yaşanabilecek acı dolu hikayelerin sonuçları olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu.