Bedelli askerlik, son yıllarda Türkiye'nin gündemine sıkça gelen önemli bir konu haline geldi. Bu uygulama sayesinde, askerlik hizmetini yerine getirmek isteyen ancak bunu yapmanın yanı sıra iş yaşamını da sürdürmek isteyen birçok genç, belirli bir bedel karşılığında askerlikten muaf olabiliyor. Ancak bedelli askerlik hizmetinin, iş güvencesi ve kıdem tazminatı gibi çalışma hayatına etkileri hala tartışma konusuydu. Son günlerde İstinaf Mahkemesi'nden çıkan bir karar, bedelli askerlik yapan bireylerin kıdem tazminatı alma hakkını da kapsayabileceğini ortaya koydu. Peki, bu kararın ardında ne yatıyor? Bedelli askerlik yapanlar gerçekten kıdem tazminatı alabilir mi? İşte detayları…
Bedelli askerlik, genç bireylerin hem askeri yükümlülüklerini yerine getirme hem de iş hayatlarına devam etme arzularını bir araya getiren bir sistemdir. Ancak bu süreçte, bir çok kişi, bedelli askerlik hizmeti sırasında iş güvencesini ve haklarını kaybetme korkusuyla hareket etmektedir. Özellikle kıdem tazminatı, çalışanlar için önemli bir hak olup, bedelli askerlik sürecini tamamlayanların bu haktan nasıl faydalanacağı sorusu da gündeme gelmektedir. Çalışma hayatında yıllarca süren emekler sonucunda ortaya çıkan kıdem tazminatının, çalışanın işten çıkarılması veya işi bırakması durumunda ne şekilde değerlendirileceği oldukça kritiktir.
Geçtiğimiz günlerde İstinaf Mahkemesi’nin verdiği bir karar, bu konudaki belirsizlikleri büyük ölçüde aydınlattı. Bu karara göre, bedelli askerlik gerçekleştiren bireyler, çalıştıkları süre boyunca kıdem tazminatı hakkını kaybetmiyor. Yani bedelli askerlik yapanlar, işten ayrıldıklarında kıdem tazminatını almaya hak kazanabilirler. Bu durum, bedelli askerlik uygulamasının çalışma hayatındaki yerini daha net bir şekilde belirlerken, aynı zamanda genç iş gücünün kaybını önlemeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İstinaf Mahkemesi, bedelli askerlik hizmetinin, iş sözleşmesine son verme veya iş güvencesini etkileme gibi bir durum yaratmadığını vurguladı. Mahkeme, 1.5 yıl gibi belirli bir süre boyunca bedelli askerlik yapanların, bu zammı çalıştıkları süre zarfında doğal bir hak olarak değerlendirmemesi gerektiğine dikkat çekti. Bu karar, sadece güncel sürecin değil, aynı zamanda geçmişte benzer durumda olan çalışanların da kıdem tazminatlarını talep edebilmeleri için emsal oluşturacak niteliktedir. Mahkemenin gerekçesi ise, bedelli askerlik yapma kararının bireylerin iş durumlarında değişiklik yaratmaması üzerine inşa edilmiştir. Yani, askerlik hangi koşullarda yapılmış olursa olsun, iş sözleşmesi boyunca çalışan hakları saklı kalmaktadır.
Bu karar, genç iş gücünün geleceği açısından oldukça kritik bir durumu ortaya koymaktadır. Bedelli askerlik uygulaması, bireylerin askeri sorumluluklarını yerine getirirken aynı zamanda istihdamlarını da sürdürme imkanı sunuyor. Dolayısıyla, bu kararın işverenler ve çalışanlar üzerindeki etkileri düşünülerek, iş yasalarında bazı güncellemeler yapılması gerektiği savunuluyor. Öte yandan, kıdem tazminatının yanı sıra, diğer iş haklarının da nasıl etkileneceği konusu da merak ediliyor.
Sonuç olarak, bedelli askerlik yapan bireyler için kıdem tazminatı hakkının güvence altına alınması, çalışma hayatındaki istikrarı artıracak ve bu sistemin daha cazip hale gelmesine yardımcı olacaktır. Gençlerin hem askeri yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri hem de iş yaşamlarına devam edebilmeleri, Türkiye'nin gelecekteki iş gücü yapısını olumlu bir biçimde etkileyecek önemli bir adımdır.